Lorem ipsum dolor sit amet, consectet eiusmod tempor incididunt ut labore e rem ipsum dolor sit amet. sum dolor sit amet, consectet eiusmod.
Mon - Fri: | 8:00 am - 8:00 pm |
Saturday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Sunday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Toplum sağlığını etkileyen yaygın bir sindirim sistemi problemidir. Anüs çevresindeki dokuda meydana gelen küçük yırtık ya da çatlaklarla karakterizedir. Genellikle dışkılama sırasında zorlanma, kabızlık veya aşırı sert dışkı nedeniyle oluşur. Anar fissür, şiddetli ağrı, kaşıntı ve bazen kanama gibi semptomlara yol açar. Çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır. Hastaların yaşam kalitesini etkileyen bu durum, erken tedaviyle genellikle düzelir.
Anal fissür, anüsün iç kısmındaki hassas mukozal dokuda meydana gelen küçük bir yırtıktır. Bu durum genellikle kabızlık, sert dışkı çıkarma veya aşırı ıkınma gibi nedenlerle ortaya çıkar. Anal fissür, oldukça rahatsız edici belirtilerle kendini gösterir. İşte anal fissürün en yaygın belirtileri:
1. Ağrı: Anal fissürün en belirgin semptomu ağrıdır. Bu ağrı genellikle dışkılama sırasında veya sonrasında şiddetli bir şekilde hissedilir. Ağrı, bazen birkaç dakika sürebileceği gibi bazen saatlerce devam edebilir. Fissür, anal kaslarda spazma neden olduğundan ağrı daha yoğun hale gelebilir.
2. Kanama: Dışkılama sırasında parlak kırmızı renkte taze kan görülebilir. Bu kan, genellikle tuvalet kağıdında veya dışkı üzerinde fark edilir. Kanama genellikle az miktarda olur ancak kişiyi tedirgin edebilir.
3. Kaşıntı ve Tahriş: Anüs çevresinde kaşıntı ve yanma hissi anal fissürün diğer yaygın belirtileridir. Bu tahriş, bölgedeki hassas dokunun hasar görmesi ve iyileşme sürecinin başlamasıyla ilişkili olabilir.
4. Şişlik veya Cilt Etkisi: Anal fissürün kronikleşmesi durumunda anüs çevresinde küçük şişlikler veya cilt kabarcıkları oluşabilir. Bu şişlikler, bazen yanlışlıkla hemoroid ile karıştırılabilir.
5. Dışkılamadan Kaçınma: Şiddetli ağrı nedeniyle kişi, dışkılamaktan kaçınabilir. Bu durum kabızlığı daha da kötüleştirerek belirtileri şiddetlendirebilir.
Anal fissür genellikle kendiliğinden iyileşebilir. Ancak bazı vakalarda medikal müdahale gerekebilir. Bol su içmek, lifli gıdalar tüketmek ve dışkı yumuşatıcı kullanmak gibi basit önlemler iyileşmeye yardımcı olabilir. Tedavi edilmezse kronik hale gelebilir ve cerrahi müdahale gerekebilir.
Anal fissür, anüsün iç yüzeyindeki ince mukozal dokuda oluşan küçük bir yırtık veya çatlak olarak tanımlanır. Bu rahatsızlık genellikle dışkılama sırasında ağrı ve kanamaya neden olur. Anal fissürün oluşmasındaki temel neden, anüs bölgesindeki aşırı gerilim ve travmadır. Ancak, bu durumu tetikleyen birçok spesifik faktör bulunmaktadır. İşte anal fissürün başlıca nedenleri:
1. Kabızlık ve Sert Dışkı: Anal fissürlerin en yaygın nedeni kabızlıktır. Kabızlık nedeniyle dışkı sertleşir ve bu sert dışkıyı çıkarma sürecinde anüs bölgesinde yırtılmalar meydana gelebilir. Sert dışkının anüsten geçerken mukozaya zarar vermesi, fissüre yol açar.
2. Aşırı Iskınma: Dışkılama sırasında aşırı ıkınmak, anüs çevresindeki kasların gerilmesine neden olabilir. Bu gerilim, anal dokuların yırtılmasına zemin hazırlar. Özellikle kabızlık çeken kişilerde bu durum daha sık görülür.
3. İshal: İshalin de anal fissüre yol açabileceği bilinmektedir. Sık ve aşırı sulu dışkılama, anüs çevresindeki hassas dokunun tahriş olmasına ve çatlamasına neden olabilir.
4. Travma: Doğum sırasında, özellikle normal vajinal doğum yapan kadınlarda anal bölgeye aşırı baskı uygulanabilir. Bu da anal fissüre yol açabilir. Ayrıca, anüse yönelik herhangi bir doğrudan travma (sert dışkılama, cerrahi müdahale veya kazalar) da fissüre neden olabilir.
5. Enfeksiyonlar: Bazı enfeksiyonlar da anal fissür oluşumuna zemin hazırlayabilir. Anal bölgede enfeksiyon ve iltihaplanmalara yol açarak dokuların hassaslaşmasına neden olur.
6. İnflamatuar Bağırsak Hastalıkları: Anüs çevresindeki dokuların zayıflatır ve fissüre yatkın hale getirir.
Anal fissür tedavisi, çatlağın büyüklüğüne, şiddetine ve ne kadar süredir devam ettiğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Genellikle fissürler, uygun önlemlerle kendi kendine iyileşme eğilimindedir. Ancak bazı vakalarda medikal tedavi veya cerrahi müdahale gerekebilir.
1. Beslenme Düzenlemeleri: Lif açısından zengin bir diyet, anal fissür tedavisinde temel bir unsurdur. Lifli gıdalar, dışkının yumuşamasına yardımcı olarak dışkılama sırasında oluşabilecek zorlukları ve anüs bölgesindeki travmayı azaltır. Tam tahıllar, sebzeler, meyveler ve baklagiller lif açısından zengin besinlerdir.
2. Sıcak Oturma Banyoları: 10-15 dakika boyunca ılık su banyosu yapmak anüs bölgesindeki kasları rahatlatır ve ağrıyı hafifletir. Bu yöntem, fissürün iyileşmesine yardımcı olabilir ve kan dolaşımını artırarak bölgenin iyileşme sürecini hızlandırır.
3. Topikal Kremler ve Merhemler: Anüs kaslarını gevşeterek ağrıyı hafifletir ve fissürün iyileşmesine katkı sağlar. Ayrıca, steroid içeren kremler bölgedeki iltihabı azaltmaya yardımcı olabilir.
4. Dışkı Yumuşatıcılar: Sert dışkının fissüre neden olmasını engellemek ve mevcut fissürün iyileşme sürecini hızlandırmak için kullanılabilir. Bu ilaçlar, dışkının daha kolay geçişini sağlar ve ağrıyı azaltır.
5. Botoks Enjeksiyonu: Kronik anal fissür vakalarında, botulinum toksini (Botoks) enjeksiyonu uygulanabilir. Bu tedavi yöntemi, anüs çevresindeki kasları gevşeterek iyileşmeyi hızlandırır ve ağrıyı azaltır.
6. Cerrahi Müdahale: İlaç ve diğer tedavi yöntemleriyle iyileşmeyen kronik anal fissürler için gerekebilir. Lateral internal sfinkterotomi adı verilen bu işlem, anüs kaslarının bir kısmının kesilerek gevşetilmesi ile yapılır. Bu yöntem genellikle çok etkili olup yüksek başarı oranına sahiptir.
Erken müdahale, anal fissür tedavisinde başarıyı artırır ve hastaların yaşam kalitesini yükseltir.