Lorem ipsum dolor sit amet, consectet eiusmod tempor incididunt ut labore e rem ipsum dolor sit amet. sum dolor sit amet, consectet eiusmod.
Mon - Fri: | 8:00 am - 8:00 pm |
Saturday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Sunday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırması sonucu ortaya çıkan otoimmün bir hastalıktır. Tiroid bezinin aşırı aktif hale gelmesine ve fazla tiroid hormonu üretmesine neden olur. Tiroid hormonları, vücudun metabolizmasını kontrol eden önemli hormonlardır. Bu nedenle, graves hastalığı metabolizmanın hızlanmasıyla karakterize hipertiroidizm gelişir.
Bağışıklık sisteminin tiroid bezine saldırdığı ve tiroid bezinin aşırı hormon üretmesine neden olduğu otoimmün bir hastalıktır. Bu durum, hipertiroidizm olarak bilinir. Vücutta çeşitli belirtilerle kendini gösterir.
En yaygın belirtilerden biri kilo kaybıdır. Hastalar, normal iştahlarına rağmen hızlı bir şekilde kilo verebilirler. Bu durum, metabolizmanın hızlanması nedeniyle ortaya çıkar.
Diğer önemli belirtiler arasında çarpıntı, hızlı veya düzensiz kalp atışları yer alır. Hastalar sık sık kalp atışlarını fark eder ve bu durum bazen nefes darlığıyla birlikte olabilir. Sıcaklık intoleransı, terleme ve artan vücut ısısı da yaygındır. İnsanlar, normal sıcaklıklarda bile aşırı derecede sıcak hissedebilir ve sık sık terleyebilirler.
Graves hastalığı aynı zamanda gözleri etkileyebilir. Bu duruma Graves oftalmopatisi denir. Gözlerin şişmesi, kızarması ve dışa doğru itilmesi gibi belirtilerle kendini gösterir. Gözlerde kuruluk, tahriş ve çift görme de yaygın belirtiler arasındadır. Ciddi vakalarda, görme kaybı bile olabilir.
Kas güçsüzlüğü, titreme ve sinirlilik gibi belirtiler de sık görülür. Hastalar genellikle huzursuz, endişeli ve sinirli hissedebilirler. Uyku bozuklukları, halsizlik ve yorgunluk da hastalığın diğer yaygın belirtilerindendir. Ayrıca Graves hastalığı, saç dökülmesi ve ciltte incelme gibi belirtilerle de kendini gösterebilir.
Graves hastalığı, bağışıklık sisteminin tiroid bezine yanlışlıkla saldırdığı bir otoimmün hastalıktır. Bu durum, tiroid bezinin aşırı miktarda hormon üretmesine yol açar. Hastalığın kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak, genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonunun bu durumu tetiklediği düşünülür.
Birinci neden olarak, genetik yatkınlık önemli bir rol oynar. Ailede Graves hastalığı veya diğer otoimmün hastalıklar geçmişi olan bireylerde bu hastalığın gelişme riski daha yüksektir. Bazı genetik mutasyonlar, bağışıklık sisteminin düzgün çalışmamasına neden olabilir. Bu durum tiroid bezine saldırıyı tetikleyebilir.
Çevresel faktörler de Graves hastalığının nedenleri arasında yer alır. Özellikle stres, enfeksiyonlar ve sigara kullanımı gibi faktörler, hastalığın ortaya çıkmasını hızlandırır. Yoğun stresin, bağışıklık sistemini zayıflatarak bu tür otoimmün tepkileri tetiklediği düşünülmektedir.
Hormonal değişiklikler de Graves hastalığının gelişiminde rol oynayabilir. Kadınlar, erkeklere göre bu hastalığa daha yatkındır ve bu durumun hormonal farklılıklardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Özellikle hamilelik, doğum sonrası dönem veya menopoz gibi hormonal değişim dönemlerinde hastalık riski artar.
Son olarak, iyot tüketimi de hastalığın gelişiminde etkili olabilir. Yüksek miktarda iyot alımı, tiroid bezini aşırı çalıştırarak Graves hastalığını tetikleyebilir. Bu nedenle, aşırı iyot alımından kaçınılması hastalığın önlenmesinde önemlidir.
Graves Hastalığı Teşhisi
Graves hastalığı teşhisi, fiziksel muayene ve laboratuvar testleri ile konur. İlk olarak doktor, hastanın hızlı kalp atışı, kilo kaybı, gözlerde şişlik ve titreme gibi belirtilerini değerlendirir. Tiroid bezinin boyutunu ve hassasiyetini kontrol etmek için boyun muayenesi yapılır. Ardından, tiroid fonksiyonunu ölçmek için kandaki tiroid hormonu seviyeleri ve TSH düzeyi test edilir. Graves hastalığı olan bireylerde TSH seviyesi düşük, tiroid hormonları ise yüksek bulunur.
Graves hastalığının tedavisi, tiroid bezinin aşırı hormon üretimini kontrol altına almayı hedefler. Hastanın semptomlarını hafifletmeyi amaçlar. Tedavi seçenekleri hastanın yaşına, sağlık durumuna ve hastalığın şiddetine göre değişiklik gösterir. En yaygın tedavi yöntemleri arasında anti-tiroid ilaçlar, radyoaktif iyot tedavisi ve cerrahi vardır.
Anti-tiroid ilaçlar, tiroid bezinin hormon üretimini yavaşlatmaya yardımcı olur. Bu ilaçlar, özellikle hafif ve orta şiddetteki Graves hastalığı vakalarında kullanılır. Semptomları azaltarak tiroid fonksiyonlarını normal seviyeye getirir. Genellikle metimazol ve propiltiyourasil gibi ilaçlar tercih edilir. Ancak bu ilaçlar uzun süre kullanılmak zorunda olabilir ve yan etkiler göz önünde bulundurulmalıdır.
Radyoaktif iyot tedavisi, tiroid bezini küçültmek ve hormon üretimini azaltmak için kullanılır. Ağız yoluyla alınan radyoaktif iyot, tiroid bezine giderek oradaki hücreleri yok eder. Bu yöntem, tiroid fonksiyonlarını kalıcı olarak düzenleyebilir. Ancak bu tedavi sonrası, hipotiroidizm (tiroidin az çalışması) gelişebilir. Bu durumda ömür boyu tiroid hormonu takviyesi gerekebilir.
Cerrahi müdahale ise tiroid bezinin tamamının ya da bir kısmının çıkarılmasını içerir. İlaç tedavisine yanıt vermeyen, büyük tiroid bezine sahip veya kanser riski taşıyan hastalar için tercih edilir. Ameliyat sonrası da hipotiroidizm gelişebilir ve hormon takviyesi gerekebilir.