Lorem ipsum dolor sit amet, consectet eiusmod tempor incididunt ut labore e rem ipsum dolor sit amet. sum dolor sit amet, consectet eiusmod.
Mon - Fri: | 8:00 am - 8:00 pm |
Saturday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Sunday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Karın içindeki organların veya dokuların zayıflamış karın kasları arasından dışarı çıkmasıyla oluşan bir rahatsızlıktır. Genellikle göbek çevresi, kasık bölgesi veya ameliyat izlerinin yakınında ortaya çıkar. Ağrı, şişlik ve rahatsızlık hissi yaygın belirtiler arasındadır. Tedavi edilmezse, fıtık büyüyebilir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilir..
Karın duvarı fıtığı, karın kaslarının zayıflaması sonucu organların veya dokuların bu zayıflık bölgesinden dışarı çıkmasıyla oluşur. Fıtık genellikle karın kaslarını zorlayan veya baskı altında bırakan faktörler nedeniyle meydana gelir. Bu fıtığın nedenleri arasında birkaç ana etken öne çıkar.
En yaygın nedenlerden biri, karın bölgesine aşırı basınç uygulanmasıdır. Ağır kaldırma, zorlu fiziksel aktiviteler veya ani hareketler karın kaslarında aşırı zorlanmaya yol açarak fıtığa neden olur. Özellikle yanlış teknikle ağırlık kaldıran bireyler risk altındadır.
Kronik öksürük de karın duvarına sürekli baskı yaparak kasların zayıflamasına yol açabilir. Sigara içenlerde veya uzun süreli solunum yolu hastalıklarına sahip olan bireylerde risk artar. Aynı şekilde, kronik kabızlık, karın içi basıncı artırarak fıtığa neden olabilir.
Obezite, karın duvarı fıtığı riskini artıran diğer bir faktördür. Aşırı kilo, karın kaslarına sürekli baskı yaparak zayıflamalarına neden olur. Gebelik de karın duvarını gererek fıtık riskini artırabilir.
Karın duvarı fıtığı, karın kaslarının zayıfladığı veya hasar gördüğü yerlerden organların dışarı çıkmasıyla oluşur. Fıtığın belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve fıtığın büyüklüğüne, konumuna bağlı olarak değişir. Ancak, yaygın belirtiler arasında bazı ortak noktalar vardır.
En belirgin belirti, karın bölgesinde gözle görülebilir veya elle hissedilebilen bir şişliktir. Bu şişlik genellikle ayakta dururken, öksürürken veya ağır bir şey kaldırırken daha belirgin hale gelir. Dinlenme veya uzanma sırasında ise bu şişlik azalabilir veya tamamen kaybolabilir.
Fıtık olan bölgede ağrı ve rahatsızlık hissi de yaygındır. Ağrı genellikle fiziksel aktiviteler sırasında artar. Öksürme, hapşırma, eğilme ya da ağır bir yük kaldırma gibi karın bölgesine baskı yapan hareketler ağrıyı tetikleyebilir. Fıtık büyüdükçe ve karın kaslarının üzerine daha fazla baskı yapıldıkça ağrı şiddetlenebilir.
Bazı kişilerde karın bölgesinde dolgunluk hissi, kabızlık veya sindirim problemleri de görülebilir. Özellikle kasık fıtığında, bağırsakların sıkışmasıyla bağırsak hareketlerinde zorlanma meydana gelebilir.
Karın duvarı fıtığının teşhisi, genellikle hastanın şikayetlerine ve fiziksel muayeneye dayanarak yapılır. Fıtığın belirtileri genellikle açık ve karakteristiktir. Bu nedenle, doktor ilk hastanın hikayesini dinleyerek şikayetlerin ne zaman ve nasıl başladığını sorgular. Hastanın özellikle karın bölgesinde gözle görülür bir şişlik veya kabarıklık olup olmadığına dikkat edilir.
Fiziksel muayene sırasında doktor, hastadan ayağa kalkmasını, öksürmesini veya karın kaslarını germesini ister. Bu sırada fıtık bölgesinde bir şişlik veya anormal bir çıkıntı gözlemlenebilir. Fıtık şişliği, genellikle hasta yatar pozisyondayken kaybolur. Doktorlar bu durumu değerlendirerek teşhise ulaşabilirler.
Teşhisin netleştirilmesi için bazı görüntüleme yöntemleri de kullanılabilir. Ultrason, karın duvarındaki kas zayıflıklarını ve fıtık kesesinin içeriğini değerlendirmek için sıkça kullanılan bir yöntemdir. Ayrıca, BT ve MR gibi ileri düzey görüntüleme teknikleri, fıtığın büyüklüğünü ve yerini daha detaylı belirlemek için tercih edilir.
Bu görüntüleme yöntemleri, özellikle hastada küçük ve zor fark edilen fıtıklar söz konusu olduğunda önem taşır. Fıtığın büyüklüğü ve komplikasyon riski, tedavi planını belirlerken dikkate alınır. Erken teşhis, olası komplikasyonların önüne geçmek açısından kritik öneme sahiptir.
Karın duvarı fıtığının tedavisi, genellikle fıtığın büyüklüğüne, semptomlara ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak belirlenir. Fıtık kendi kendine iyileşmediği için tedavi gerektirir. Tedavide temel amaç, fıtığın yol açtığı rahatsızlıkları gidermek ve komplikasyon riskini ortadan kaldırmaktır.
Küçük ve semptomsuz fıtıklar için doktorlar, durumu yakından izlemeyi ve cerrahi ihtiyacını değerlendirir. Ancak, fıtık büyüyor ya da ağrı gibi semptomlar gösteriyorsa, cerrahi tedavi genellikle en etkili çözüm olarak kabul edilir.
Cerrahi müdahale iki ana yöntemle gerçekleştirilir: açık cerrahi ve laparoskopik cerrahi. Açık cerrahi, fıtığın bulunduğu bölgeye bir kesi yapılır. Böylece fıtıklaşan dokunun karın içine geri yerleştirilmesi ve zayıf kas bölgesinin onarılması şeklinde yapılır. Genellikle bir sentetik mesh (yama) kullanılarak kas duvarı güçlendirilir ve tekrar fıtık oluşma riski azaltılır.
Laparoskopik cerrahi, daha az invaziv bir yöntem olup, karın bölgesine birkaç küçük kesi yapılarak fıtığın onarılmasını sağlar. Bu yöntemde de yama kullanılabilir ve hasta daha kısa sürede iyileşir. Özellikle daha hızlı iyileşme süresi ve daha az ağrı ile tercih edilen bir yöntemdir.