Lorem ipsum dolor sit amet, consectet eiusmod tempor incididunt ut labore e rem ipsum dolor sit amet. sum dolor sit amet, consectet eiusmod.
Mon - Fri: | 8:00 am - 8:00 pm |
Saturday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Sunday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Pankreasta gelişen ve genellikle geç aşamalarda belirti veren agresif bir kanser türüdür. Başlangıçta belirtiler hafif olabilir, bu nedenle erken teşhis edilmesi zorlaşır. Karın ağrısı, sarılık, kilo kaybı ve iştahsızlık gibi belirtiler görülebilir. Pankres kanseri risk faktörlerinde sigara, obezite, diyabet ve ailede kanser öyküsü vardır. Tedavi yöntemi hastalığın ilerleme durumuna göre değişir.
Pankreas dokularında gelişir ve erken aşamalarda belirti vermeyebilir. Genellikle ileri evrelere ulaştığında fark edilir. Belirtileri itibarıyla diğer sindirim sistemi rahatsızlıklarıyla karıştırılabilir. Ancak bazı belirtiler, özgü ipuçları verebilir.
Hastalar genellikle üst karın bölgesinde şiddetli ve sürekli ağrılar hissederler. Bu ağrılar sıklıkla sırtın alt kısmına da yayılabilir. Bu tip ağrılar, kanserin sinir uçlarına baskı yapmasından kaynaklanabilir.
Ani ve açıklanamayan kilo kaybı, erken belirtilerinden biri olabilir. Bu durum genellikle iştahsızlıkla birleşir ve hastalar yemek yemekte zorlanabilir. Sindirim sistemi üzerindeki tümör baskısı, besinlerin yeterli şekilde emilmesini engelleyebilir.
Sarılık, ciltte ve gözlerin beyaz kısmında sararma şeklinde kendini gösterir. Pankreas kanseri, safra yollarını tıkayarak bilirubinin vücutta birikmesine neden olabilir. Bunun sonucunda idrar koyu renkte olur, dışkı ise açık renkte ve yağlı olabilir.
Pankreasın sindirim enzimleri üretimi üzerindeki etkisi nedeniyle sıklıkla mide bulantısı, kusma görülür. Bu belirtiler, sindirim sistemine olan etkisinden kaynaklanır.
Pankreasın insülin üretiminden sorumlu olduğu düşünülürse, bazı hastalarda şeker hastalığı gelişebilir. Daha önce diyabet hastası olmayan kişilerde ani kan şekeri dengesizlikleri görülebilir.
Sonuç olarak, belirtiler sinsi olabilir ve diğer rahatsızlıklarla karıştırılabilir. Erken teşhis, tedavi şansını artırmak için oldukça önemlidir. Bu belirtileri gözlemleyen kişilerin bir doktora başvurması önerilir.
Genellikle 60 yaş ve üzerindeki kişilerde daha yaygındır. Yaşlanma, hücrelerin DNA hasarına karşı daha savunmasız hale gelmesine neden olabilir.
Sigara içenlerde riski yaklaşık iki kat artar. Sigara, pankreasa zarar vererek kanser gelişimine zemin hazırlayabilir.
Vücut kitle indeksi (BMI) 30’un üzerinde olan kişilerde risk daha yüksektir. Obezite, vücuttaki enflamasyonu artırarak kansere yatkınlığı artırabilir.
Özellikle uzun süredir devam eden tip 2 diyabet hastalığı, riskin artırır. Diyabetin pankreas üzerinde olumsuz etkileri olabilir.
Ailede pankres kanseri veya diğer kanser türleri varsa, genetik yatkınlık nedeniyle risk artar.
Uzun süreli pankreas iltihabı olan kişilerde gelişme riski daha fazladır. Özellikle alkol bağımlılığı ile ilişkili kronik pankreatit bu riski daha da yükseltebilir.
BRCA2 ve PALB2 gibi bazı gen mutasyonlarına sahip olmak riski artırır. Bu genler ayrıca meme ve yumurtalık kanserine yatkınlığı da artırır.
Yüksek yağlı, işlenmiş etler içeren bir diyet ve aşırı alkol tüketimi riski artırabilir. Bu faktörler hem pankreas hem de diğer sindirim organlarına zarar verebilir.
Uzun süreli karaciğer hastalıkları olumsuz etkiler yaratabilir. Bu da riski artırabilir.
Pankreas kanseri, sinsi bir şekilde ilerler. Erken evrede genellikle belirgin semptomlar göstermez. Bu durum, hastalığın çoğunlukla ileri evrelerde teşhis edilmesine neden olur. Ancak, günümüzde çeşitli tanı yöntemleri sayesinde daha erken tespit edilebilir.
İlk tanı yöntemi, hastanın tıbbi geçmişi ve fiziksel muayenesidir. Karın ağrısı, kilo kaybı, sarılık gibi belirtiler pankreas kanseri habercisi olabilir. Eğer doktor şüphelenirse, ileri görüntüleme testleri kullanılır.
BT taraması, pankreası ve çevresindeki dokuları incelemek için sıkça başvurulur. Özellikle kontrastlı BT taramaları, tümörlerin boyutunu ve yayılımını değerlendirmede yardımcı olur.
Manyetik Rezonans Görüntüleme (MRG), tespit etmek için kullanılan bir diğer önemli görüntüleme yöntemidir. MRG, yumuşak dokuları ayrıntılı bir şekilde göstererek, tümörlerin sınırlarını belirlemede etkili olabilir.
Endoskopik Ultrasonografi (EUS), tanısında önemli bir rol oynar. Bu yöntemle, ince bir tüp yardımıyla pankreasın ultrason görüntüleri alınır ve gerekirse biyopsi yapılabilir.
Kan testleri, özgü belirteçleri saptamak için kullanılabilir. Örneğin, CA 19-9 adı verilen bir tümör belirteci, kanserin varlığını gösterebilir. Ancak bu test, tanıyı kesinleştirmek için yeterli değildir.
Son olarak, PET taramaları, kanser hücrelerinin vücut içinde yayılmasını ve metastaz yapıp yapmadığını anlamada kullanılır. Bu yöntemler birlikte kullanıldığında, pankreas kanserinin doğru bir şekilde teşhis edilmesi mümkün hale gelir. Erken teşhis, tedavi sürecinde başarı şansını artırır.
Kanser teşhis edildiğinde genellikle ileri evrede olduğundan, tedavi süreci zorludur. Ancak tedavi yöntemleri, tümörün boyutuna, kanserin yayılma durumuna ve hastanın genel sağlık durumuna göre belirlenir.
Cerrahi müdahale, en etkili tedavi yöntemlerinden biridir. Erken evrede teşhis edilen hastalarda tümörün cerrahi olarak çıkarılması mümkün olabilir. En sık uygulanan cerrahi işlem Whipple prosedürü olarak bilinir. Bu işlemde, pankreasın baş kısmı, duodenum, safra kanalı ve midenin bir bölümü çıkarılır.
Kemoterapi, yaygın olarak kullanılan bir tedavi seçeneğidir. Cerrahi işlem sonrası kanser hücrelerini yok etmek veya tümörlerin büyümesini yavaşlatmak için kullanılır.
Radyoterapi, genellikle kemoterapi ile birlikte kullanılır. Radyoterapi, tümörü küçültmek ve kanser hücrelerini öldürmek için yüksek enerjili ışınlar kullanır. Bu tedavi yöntemi, özellikle cerrahi olarak çıkarılamayan tümörlerde tümör büyümesini kontrol altına almak amacıyla uygulanır.
Hedefe yönelik tedaviler, kanser hücrelerindeki değişikliklere odaklanarak yok eder. Örneğin, Erlotinib gibi bazı ilaçlar, kanser hücrelerinin büyümesini kontrol eden proteinleri hedef alır.
Tedavi yöntemlerin kombinasyonu, hastanın durumuna göre bireysel tedavi oluşturulmasını sağlar. Pankreas kanserinde erken teşhis çok önemlidir, çünkü tedavi şansı bu sayede önemli ölçüde artar.