Lorem ipsum dolor sit amet, consectet eiusmod tempor incididunt ut labore e rem ipsum dolor sit amet. sum dolor sit amet, consectet eiusmod.
Mon - Fri: | 8:00 am - 8:00 pm |
Saturday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Sunday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Kalın bağırsağın son kısmında gelişen bir kanser türüdür. Genellikle polip adı verilen iyi huylu büyümelerin zamanla kansere dönüşmesiyle oluşur. Risk faktörleri arasında yaş, ailede kolorektal kanser öyküsü, bağırsak hastalıkları ve sigara kullanımı yer alır. Rektum kanseri, çeşitli belirtilerle ortaya çıkabilir. Erken evrede teşhis edilmesi, tedavinin başarısı açısından oldukça önemlidir.
Rektum kanseri, kalın bağırsağın son kısmında (rektum) gelişen bir kanser türüdür. Bu bölgedeki kanser, genellikle uzun bir süre belirti vermeyebilir. Ancak kanser ilerledikçe çeşitli semptomlar ortaya çıkabilir.
Rektum kanserinin en yaygın belirtilerinden biri dışkıda kan görülmesidir. Bu kan, parlak kırmızı renkte veya koyu olabilir. Ayrıca, rektal kanama şeklinde fark edilebilir. Bu semptom, birçok bağırsak hastalığıyla karıştırılabilir, bu nedenle mutlaka bir doktora başvurulmalıdır.
Bağırsak alışkanlıklarında belirgin bir değişiklik, rektum kanserinin önemli bir belirtisidir. Bu değişiklikler sürekli kabızlık veya ishal, dışkı formunun değişmesi (ince dışkı gibi), bağırsakları tamamen boşaltamama hissi içerebilir.
Alt karın bölgesinde ağrı veya kramplar rektum kanseri olan kişilerde sık görülebilir. Bu ağrılar, bağırsakların hareketine bağlı olabilir veya tümörün büyüyerek çevresindeki sinirleri etkilemesiyle oluşabilir.
Sebepsiz yere kilo kaybı, birçok kanser türünün ortak belirtilerindendir. Kişi, normal beslenmesine rağmen hızla kilo vermeye başlarsa, bu rektum kanseri gibi bir sorunun işareti olabilir.
Kanserin vücutta yol açtığı genel bir belirti olan yorgunluk ve halsizlik, rektum kanserinde de sık görülür. Vücut, kansere karşı mücadele ederken enerji kaybeder ve bu da hastada sürekli bir halsizlik hissine yol açabilir.
Rektum kanseri, dışkılama sırasında zorlanma veya baskı hissi yaratabilir. Bu his, özellikle tümör rektumda büyüdüğünde daha belirgin hale gelir.
Tümör, bağırsakta tıkanıklığa neden olabilir. Bu durumda kişi şiddetli karın ağrısı, şişkinlik, bulantı ve kusma gibi belirtiler yaşayabilir. Bağırsak tıkanıklığı acil müdahale gerektiren ciddi bir durumdur.
Rektum kanseri, erken teşhis edildiğinde tedavi şansı yüksek olan bir kanser türüdür. Tanı süreci, hastanın şikayetleri doğrultusunda doktorun yapacağı çeşitli test ve görüntüleme yöntemlerini içerir.
Tanı süreci hastanın şikayetlerini anlatması ve doktorun fiziksel muayenesi ile başlar. Doktor, hastanın dışkıda kan, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, kilo kaybı gibi şikayetlerini dinler. Daha önceki hastalık geçmişini göz önünde bulundurur.
Dışkıda görünmeyen (gizli) kanı tespit etmek için yapılan bu test, rektum ve kolonda olası kanser belirtilerini gösterebilir. Bu test, dışkıda mikroskopik düzeyde kan olup olmadığını anlamak için laboratuvarda incelenir. Olumlu bir sonuç alınırsa, daha ileri testler gerekebilir.
Kolonoskopi: rektum kanserinin kesin tanısında en yaygın ve etkili yöntemdir. Kolonoskopi, ucunda kamera olan uzun ve esnek bir tüp kullanarak tüm kolon ve rektumu incelemeyi sağlar.
sigmoidoskopi, kolonoskopiye benzer bir yöntemdir. Sadece rektum ve sigmoid kolonun incelenmesini sağlar. Bu işlem daha kısa sürer ancak sadece bağırsakların son kısmını inceler. Eğer bu bölgede bir sorun tespit edilirse, tam bir kolonoskopi yapılması gerekebilir.
Biyopsi, rektum kanseri tanısını kesinleştiren önemli bir adımdır. Kolonoskopi sırasında alınan doku örneği, mikroskop altında incelenir. Biyopsi sonucunda kanser hücreleri tespit edilirse, rektum kanseri teşhisi konur.
Kanserin yayılımını ve evresini belirlemek için çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılır. Bunlar, kanserin diğer organlara sıçrayıp sıçramadığını görmek ve tedavi planını belirlemek için önemlidir:
BT Taraması: Kanserin rektum dışına, özellikle karaciğer veya akciğerlere yayılıp yayılmadığını görmek için kullanılır.
MR: Özellikle rektumdaki tümörün boyutu ve çevre dokulara olan etkisini detaylı bir şekilde incelemek için kullanılır.
PET Taraması: Kanser hücrelerinin aktif olduğu bölgeleri gösterebilir. Bu yöntem, vücudun diğer bölgelerinde kanserin olup olmadığını tespit etmeye yardımcı olabilir.
Kan testleri, rektum kanserinin teşhisinde yardımcı olabilir. Özellikle, CEA (Karsinoembriyonik Antijen) adı verilen bir tümör belirteci seviyesi ölçülür. CEA yüksekliği, kanserin ilerlediğine dair bir işaret olabilir, ancak bu test tek başına teşhis koymak için yeterli değildir.
Evrelendirme: Teşhis sonrası, kanserin ne kadar ilerlediğini ve vücudun hangi bölgelerine yayıldığını anlamak için yapılır. Evrelendirme, tedavi planının oluşturulmasında kritik bir rol oynar.
Rektum kanseri tanısı, çeşitli testler ve görüntüleme yöntemleri kullanılarak kesinleştirilir. Erken teşhis, tedavi şansını büyük ölçüde artırır ve rektum kanseri gibi ciddi bir hastalığın yönetiminde kritik bir rol oynar. Özellikle 50 yaşın üzerindeki bireylerin düzenli tarama testlerinden geçmeleri önerilir.
Tedavi, kanserin evresine, hastanın genel sağlık durumuna ve tümörün yerleşimine bağlı olarak belirlenir. Cerrahi, kemoterapi, radyoterapi gibi yöntemlerin kombinasyonu ile gerçekleştirilir.
Cerrahi müdahale, erken evre rektum kanserinin tedavisinde en yaygın kullanılan yöntemdir. Tümörün konumuna bağlı olarak, rektumun bir kısmı veya tamamı çıkarılabilir. Eğer tümör rektumun alt kısmında ise, kalıcı bir kolostomi yapılması gerekebilir.
Radyoterapi, cerrahiden önce tümörü küçültmek veya cerrahi sonrası kalan kanser hücrelerini yok etmek için uygulanır. Özellikle lokal olarak ilerlemiş tümörlerde etkili bir tedavi seçeneğidir.
Kemoterapi, kanser hücrelerinin büyümesini durdurmak veya yok etmek için ilaçların kullanıldığı bir tedavi yöntemidir. Cerrahiden önce veya sonra uygulanabilir ve kanserin nüks etme riskini azaltmada önemlidir.
Hedefe yönelik tedavi, kanser hücrelerinin belirli özelliklerini hedef alan ilaçları içerir. Özellikle ileri evre rektum kanseri olan hastalarda kullanılabilir. Kemoterapi ile birlikte uygulanarak tedavi etkinliğini artırabilir.
Son yıllarda, immünoterapi gibi yeni tedavi yöntemleri de rektum kanserinde umut verici sonuçlar gösterir. Bu tedavi, bağışıklık sistemini güçlendirerek kanser hücrelerine karşı mücadele etmesini sağlar.